
Konuya balıklama dalıyorum, Mimar olacak adamın biyolojiye, doktor olacak adamın geometriye ne ihtiyacı var? Lise 2'de sayısal, eşit ağırlık seçimi yerine sayısal'ın fen dallarından biri seçilme daha mantıklı olmaz mı? Olur. Zaten denecek o kadar söz var ki, eşit ağırlık öğrencisi fen görmezken biz(sayısal mağdurlar) neden edebiyat görüp dururuz haa?
Hangi derse çalışacağımızı şaşırdık artık, LYS sistemini getirip, ders ağırlıklarını değiştirsen ne olacak? Mimar olacak adam yine biyoloji çalışmak zorunda.
Onu da geç, şahsen fizik severim ama bu müfredata konan konular ne böyle yahu, lityumun 2. yörüngesiyle hidrojenin 1. yörüngesindeki enerjilerin oranını bile buluyoruz maşallah. Peki bu soruları yapan öğrenciler zeki öğrenciler mi? Hadi hareket, iş güç enerji, yani mekanik konularında bir mantık ar, ama bunları en iyi yapan öğrenci inek öğrenci. Seçilen öğrenci de mantığını, hayal gücünü iyi çalıştırmasından çok, otlamayı ve geviş getirmeyi iyi bildiğinden dolayı kazanıyor.
Sınavsız olsa da olmaz, bu ülkenin öğretmenlerinin vereceği okul notlarına da güven olmaz, bana notum kadar sözlü verir, başkasının notunu 30-40 arttırır. Benim çözüm önerim (Sadece sayısal öğrenciler için yazıyorum, diğerlerini de sen yorumla m.e.b. ve ösym) Her sayısal öğrencisi 1 ya da 2 ders fen dersi görecek, bu dersler, istediği meslek dalına göre yoğunlaştırılacak. Örneğin tıp isteyen birisi 10. sınıftan itibaren sadece biyoloji ve kimya görecek, mühendislik isteyense matematik, fizik ve kimya, seçilen dalın ders ağırlıkları da öneme göre ayarlanacak. Yani konu dağılımı değiştirilecek. Mimar olan fizik, matematik, geometri görecek, örneğin fizikte 12. sınıf konularının hiçbirini görmesine, matematiğinin de çok yoğun olmasına gerek yok. ÖSYM ve MEB bunu benden iyi ayarlayabilir ama yeter ki öğrenciler illallah desin, demeyen bizim olsun mantığıyla, bu ülke hiçbir yere gidemez. Sanki benim yazdığım yazıyı biri görcek haa. Olsun, ben yine de yazayım.